Beyaz bir uçurtmanın peşinden koşuyorum. Yemyeşil çimenleri, rengarenk çiçekleri eziyorum belki de farkında olmadan… Koskocaman bir yer… Her taraf boş,
Birikmiş çarşafların kokusu yürekleniyor soğuk titreşim ağlarında. Sanki kırılmışlık bezeli. Zıpkın bir denizci. Çapalı bir karakter. Uzak kalmış gizemler. Yahut
Gel gökyüzünü çocukluğumuza boyayalım Bırakalım at koştursun hatıralar Bırakalım küslüğü, öfkeyi, nefreti, Eski günlere dönelim. Bir çocuk pamuk şekerini parmaklarına
Dokunmayın kırılan dallarıma! Beni yalnızlıkla bırakın bu şehirde İçimde çirkinleşen duygularımla, Her gün biraz daha Günaha batan gözlerimle baş başa…