Sayfalar arasında kutuplarda kızak çeken köpekler misali sürüklenirken ve zihninde devrilen cümlelerin hafif sarhoşluğunda onu unutmaya da başladığını sandığın zamanlar vardır. Hani gelmeyişinin üzerinden kaç gün, kaç hafta ya da kaç ay geçmiş olmasının önemsizleşmesine ramak kalmışken. Karşıma durmadan çıkan ve kalemin ucunu parçalayacakmışcasına sıktıran bir kelime var: “Gelmedi.” Baş harfinin amansız takibi ve ruhumu kalemtıraş gibi açan yokluğunun verdiği hüzün yetmezmiş gibi! Kurşun kalemin ucunu kırarcasına altını çizdiğim bir kelimeye, siteme, içinde isminin ne olduğunu bilmediğim garip duygusal karışımlardan mürettep bir gövdeye uzanan Batı Anadolu dağlarına bakan bir çift kahverengi gözün sahibi: “Gelmedi…”